Yiğit Bulut'la Finans Analiz (16.08.2007)
Gül�ün adaylığının birinci gün maliyeti : 20 milyar dolar� |
|

Daha değişik bir açıdan bakalım ve başlığı yeniden ele alalım; �uzlaşmasız� adaylığın birinci gün maliyeti; düşen şirket değerleri, artan faiz ve yükselen kur ile �dün dışarıya ödenen borçları� hesaba kattığınızda, tam olarak 20 milyar dolar�
Bu noktada soralım; birinci günü �20 milyar dolar� olan bir faturayı ne için, ne adına, neden ödüyoruz ve en önemlisi ne daha ne kadar bu yükü kaldırabiliriz ?
Birileri zıtlaşıyor, bizim değerlerimiz eriyor, borçlarımız artıyor�Vatandaş olarak biz �bu denklemin� çekişmenin neresindeyiz ?
Peki bugüne kadar algılanmayan �iç siyasi risk� neden birden algılanır oldu ?
Bu köşede daha önce �ıskalanan uzlaşma� kavramından sizlere bahsetmiş ve birçok yatırımcı, bankacı, gazeteci TV�lerde �Gül�ün adaylığı piyasa için sorun olmaz� derken, aksini iddia ederek �büyük sorun olur� tezini ortaya atmıştım. Gazetenin arşivinde de �Gül�ün adaylığı piyasa için risktir� başlıklı yazıyı bulabilirsiniz�
Dün, piyasalarda özellikle panik halinde satış yapan yabancıların �etkisindeki� İMKB�de; algılanan siyasi riskin ilk perdesini gördük. Toplamda; İMKB bir günde tam 16 milyar dolar değer kaybetti.
Bu noktada soralım; �adaylık� neden bu kadar etkili oldu ?
�Aday olsun mu olmasın mı� detayını dışarıda bırakalım; olaya tamamen �objektif� ve �piyasa gözüyle� bakan biri olarak gördüklerimizi analiz edelim;
Siyasi riskin artmasının ve özellikle yabancıları da panik etmesinin tek bir sebebi var: �AKP �uzlaşma� kavramını �piyasanın� risk algılamasından değişik tarif etti... Ve hayata geçirmeyi denedi�
Bu ne demek? TBMM�de çıkan tablo içinde �MHP�nin, CHP�nin veya bağımsızların� desteğiyle bir �uzlaşma� kültürü yaratır ve Cumhurbaşkanı seçersiniz. Bu, seçilmişlerin aralarında uzlaşmasıdır... Bu yöntemle istediğinizi seçersiniz ve sonuna kadar hakkınızdır...Bir uzlaşma tarifi daha yapılabilir ki birinciden farklıdır: Seçilmişler ile devletin uzlaşması... Türkiye gibi �kurumların� güçlü olduğu özellikle devlet çarkının askeri dinamikler ile algılandığı ülkelerde, �asıl uzlaşma�, aksi bir sivil yapı oluşana kadar, devlet ile seçilmişlerin uzlaşmasıdır�
Bu noktada altını çizerek belirteyim; �iyi olan budur� demiyorum. Sivilleşemediğimiz sürece �asıl olan budur� diyorum...
Uzun lafın kısası; uzlaşma yolunda beklenen, piyasalara �marjinal fayda� sağlayacak adım atılamayınca �uzlaşamama� algılaması ve özellikle yabancı basında çıkan yorumlar �Türk finansal dinamiklerini vurdu��
Çıkarım 1 : Yazılarda her zaman kullandığımız ve bazı okuyucularımızın inanmadığı �iç siyasi risk� kavramı kendini dün gösterdi ve �faturası� ağır oldu�Bugüne kadar iç siyasi riskin algılanmamasının tek bir sebebi vardı; dünya piyasaları �iyiydi��Dünya bozulduğu anda �iç siyasi risk� algılanır hale geldi ve �dinamikleri� etkisi altına aldı�
Buraya kadar işin �biz� kısmıydı�
Bir de �dünya� kısmı var�
Peki bizde dün bunlar yaşandıktan sonra �dünya genelinde� neler oldu ?
Biz �iç siyasi risk� ile �yaralandıktan� sonra dünya piyasaları da �ağır hasar� aldılar�
Dolar-yen, BOVESPA, DOW ve diğer borsalar �kritik sınırların� da altına geldiler.
Tek tek �yurtdışı� denklemin bileşenlerine bakalım�
1- DOW : 13,200 altına sarkma ile başlayan hareket dün gece 13,000 altında kaldı.

12,850 destek bölgesine kadar çekilen DOW endeksi 12,861 seviyesinden kapanmayı zar zor başardı. Şimdilik 12,850 tutmuş gibi görünse bile ana hedef 12,700�
2-BOVESPA : Dün gece 50,000 altına giden BOVESPA�nın, İMKB ve Arjantin ile birlikte dünya genelinde en ağır hasar alan borsa olduğunu gördük. 49,500 dahi aşağı geçildi ve 49,000�li seviyelerde kapanış gerçekleşti.
3-Dolar-yen : 117,80 aşağı geçilince normal olarak �dikiş tutmadı� ve bu sabah itibariyle 115 bölgesine doğru gerileme devam ediyor. 115 kısa vadeli en güçlü destek, tutarsa �dünya nefes alır�.

4-Brent petrol : 70 doların üzerinde kalmayı deniyor ama her yukarı harekette �satılıyor� ve 70 doların altını zorluyor. Kısa vadede 72 dolar üstünde tutunamazsa �umut vermesi� kolay değil�
Türkiye�de neler olabileceğine gelince�
1- İMKB : Dün 47,000� çarpmasıyla birlikte bir miktar tepki geldiğini gördük. Hareket tam olarak �düşüş kanalı� içinde. Daha önceki barlara bakarsak 46,000-47,500 bölgesi arasında tepki verebilecek bölgeler var. Yalnız burada önemli bir detay var; bu tepki gelmeden önce hareket 46,000 bölgesini test etmek isteyebilir�

Kısa vadede �gelebilecek tepkiyi� beklerken dibin hala tam olarak test edilmediğini daha açıkçası: Hareketin hâlâ düşüş eğilimi içinde olduğunu ve düşüşe doymadığını lütfen unutmayın�
2- Dolar : Dün 1,3260 bölgesi üstüne çıkan kur; 1,3260-1,35 bandını test etti. Bugün 1,35 üstünü zorlayacak. Kısa vadede 1,35 üstüne çıkacak ama �burası kırılır mı� daha açıkçası üstünde �kalınır mı� sorusuna �bozulmanın devam edip etmeyeceğine� bakarak karar vereceğiz�
3- Faiz : 18,50 üstüne çıkan faizin 18,40�lara kadar geri çekilerek günü tamamladığını gördük. Bugün hedef 18,50-19 aralığı olacak.
Çıkarım 2 : �Uzlaşmasız, dayatılan bir adaylığın� yarattığı siyasi riskin �birinci gün faturası tam olarak 20 milyar dolar�Bunu açıklamak isteyenler buyursunlar�
Bu kadarla da kalmıyor. İçeride �bu bozulma ve siyasi risk algılaması� yaşandıktan hemen sonra takip eden saatlerde �dünya genelinde de� olumsuzluk� arttı�
Bugün Türk piyasalarında �olumsuz� bir genel havaya sahip bir yapı göreceğiz. Öğleden sonra �yurtdışında� dünkü düşüşlere tepki gelirse; bize de bir miktar �tutucu� etki yapar. Yurtdışı �düzelmediği� hatta� bize marjinal bir fayda sağlar� şekilde bariz �olumluya� dönmediği sürece �işimiz kolay� değil�
Son söz : Yurtdışındaki bozulma süreci 2001 sonrası �olumluya� giden bir yapının geri dönüşü�Ne kadar süreceğini eldeki veriler ile bilmek mümkün değil�Bu açıdan olaya bakarsak, siyasi otoriteye bir vatandaş olarak bir ricam var; bizler, bu zıtlaşmanın parçası değiliz ama cezasını maalesef biz çekiyoruz�2001 Ocak- 2002 Şubat dönemindeki �dalgalarda� 57. Hükümet 13 ayda % 55�lerden % 20�lerin altına geldi. Bu örnek hiçbir zaman unutulmamalı�
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder