Bu Blogda Ara

31 Mart 2008 Pazartesi

Sağlık ocağında türban manzaraları

En büyük kötülük direnme yoksunluğundan gelir.,Groce

Groce

İSTANBUL Milliyet

Kamudaki türbanlıların sayısı hızla artıyor. İstanbul’un birçok mahallesinde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren sağlık ocaklarında türbanlı doktorlar ve hizmetliler çalışıyor

Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerinde çok sayıda doktor ve sağlık personelinin yasalara aykırı olduğu halde türbanla görev yapmasının yanı sıra birçok sağlık ocağında da aynı görüntüler dikkat çekiyor. İstanbul’da Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocaklarında çok sayıda doktor ve sağlık görevlisi türbanla hizmet veriyor.
Türkiye’nin son yıllardaki en önemli gündem maddelerinden biri olan türban, iktidar partisi AKP’nin kapatılması için açılan davanın da önemli dayanaklarından birini oluşturuyor. Devlet hastanelerinde, aralarında doktorların da bulunduğu çok sayıda kadın personelin türbanla görev yaptıklarını ortaya koyan Milliyet gazetesinin haberi kapatılma davası iddianamesine yansımıştı. Devlet hastanelerindeki bu görüntülerin benzerlerine sağlık ocaklarında da rastlanıyor. İstanbul’un birçok mahallesinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren sağlık ocaklarında türbanlı doktorlar ile sağlık personeli çalışıyor.
Bağcılar Yüzyıl Mahallesi Kışla Caddesi’ndeki Yüzyıl Sağlık Ocağı türbanlı personelin en yoğun olduğu yerlerden biri. Sağlık Ocağı’nda görev yapan üç doktordan biri erkek, diğer iki kadın doktor ise türbanlı. Doktorlar mesai saatleri içinde türbanlarını çıkarmıyor.

Uzman doktor türbanlı
Güngören’deki Haznedar Sağlık Ocağı’nda ise türbanı ağırlıklı olarak sağlık personeli kullanıyor. Sağlık Ocağı’nın laboratuvarında

görev yapan görevlinin yanı sıra biri hemşire iki personel de türbanıylahizmet veriyor.
Türbanlı doktorun görev yaptığı bir diğer sağlık ocağı da Esenler 100. Yıl Sağlık Ocağı. Aynı zamanda semt polikliniği olarak hizmet veren kuruluşta çocuk hastalıkları uzmanı doktor görevini türbanıyla yapıyor. Aynı merkezde, türbanlı sağlık görevlileri de dikkat çekiyor.
Fatih’teki Merkez Sağlık Ocağı’nın 6 numaralı polikliniğinde hasta bakan doktor da türbanlı. Bu merkezde sağlık personelinin birçoğu da başlarında beyaz bonelerle hizmet veriyor.

ve sağlık personelinin yasalara aykırı olduğu halde türbanla görev yapmasının yanı sıra birçok sağlık ocağında da aynı görüntüler dikkat çekiyor. İstanbul’da Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocaklarında çok sayıda doktor ve sağlık görevlisi türbanla hizmet veriyor.
Türkiye’nin son yıllardaki en önemli gündem maddelerinden biri olan türban, iktidar partisi AKP’nin kapatılması için açılan davanın da önemli dayanaklarından birini oluşturuyor. Devlet hastanelerinde, aralarında doktorların da bulunduğu çok sayıda kadın personelin türbanla görev yaptıklarını ortaya koyan Milliyet gazetesinin haberi kapatılma davası iddianamesine yansımıştı. Devlet hastanelerindeki bu görüntülerin benzerlerine sağlık ocaklarında da rastlanıyor. İstanbul’un birçok mahallesinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren sağlık ocaklarında türbanlı doktorlar ile sağlık personeli çalışıyor.
Bağcılar Yüzyıl Mahallesi Kışla Caddesi’ndeki Yüzyıl Sağlık Ocağı türbanlı personelin en yoğun olduğu yerlerden biri. Sağlık Ocağı’nda görev yapan üç doktordan biri erkek, diğer iki kadın doktor ise türbanlı. Doktorlar mesai saatleri içinde türbanlarını çıkarmıyor.

Uzman doktor türbanlı
Güngören’deki Haznedar Sağlık Ocağı’nda ise türbanı ağırlıklı olarak sağlık personeli kullanıyor. Sağlık Ocağı’nın laboratuvarında

görev yapan görevlinin yanı sıra biri hemşire iki personel de türbanıylahizmet veriyor.
Türbanlı doktorun görev yaptığı bir diğer sağlık ocağı da Esenler 100. Yıl Sağlık Ocağı. Aynı zamanda semt polikliniği olarak hizmet veren kuruluşta çocuk hastalıkları uzmanı doktor görevini türbanıyla yapıyor. Aynı merkezde, türbanlı sağlık görevlileri de dikkat çekiyor.
Fatih’teki Merkez Sağlık Ocağı’nın 6 numaralı polikliniğinde hasta bakan doktor da türbanlı. Bu merkezde sağlık personelinin birçoğu da başlarında beyaz bonelerle hizmet veriyor.



Ercan Akyol


27 Mart 2008 Perşembe

Rektörden şok iddia: Türkiye 2 yıl içinde bölünür

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, ''Türkiye'de şu an devleti ve toplumu bir arada tutan bütün ayaklara yönelik direkt bir saldırı var'' dedi.

Görev yaptığı üniversitenin yatırım programıyla ilgili olarak Erzurum'da bulunan Prof. Dr. Arıboğan düzenlediği basın toplantısında, son dönemde yaşananlarla Türkiye'nin bir kaosa sürüklendiğini iddia etti.

AK Parti'nin kapatılma davası karşılığında Ergenekon operasyonu gibi görünen devlet içi çatışmanın aslında olayın sadece görünen kısmı olduğunu öne süren Arıboğan, ''Bunların olayın özünü sakladığı inancındayım. Önümüzdeki dönemde Türkiye çok temel bir sorunla karşı karşıya kalacaktır. Önümüzdeki dönemde Kürt sorununun çok ciddi bir şekilde Türkiye'nin gündemine gireceğini düşünüyorum'' dedi.

'DEVLETİN BACAKLARI KIRILDI'

Türkiye'nin çok zor bir dönem geçirdiğini ifade eden Arıboğan, şu iddialarda bulundu:

''Genel görünüme baktığımızda Türkiye'de bir devleti oluşturan bütün bacakların kırıldığını görebiliriz. Türkiyede yargı sistemi iflas etmiştir. Yargı erklerin en kuvvetlisi olarak tanımlanmaktadır. Yargı şu an şaibe altındadır. Yargı şu an siyasallaşmıştır. Yasama, yani Meclis iradesinin üzerinde kapatma gölgesi vardır. Bunun dışında da AK Parti'nin yürütmesi açısından Başbakan ve onunla birlikte partinin en önemli kadrolarının tasfiyesi söz konusudur. Lider potansiyeli olanlar bu 71 kişilik listesinin içindedir. Devletin hukuk sistemi iflas ettiğinde, devletin Meclisi, devletin hükümeti iflas ettiğinde ordusunun ne vaziyette olduğuna bakmak gerekir. Orduyu kıpırdayamaz duruma getirmiş durumdalar şu anda.''

DİNE 'İRTİCA' YAFTASI

Ülkenin en önemli yapıştırıcılarından birisi olan dinin, tamamen irtica ve şeriatla örtüştürüldüğünü de öne süren Arıboğan, ''Türkiye'de şu an devleti ve toplumu bir arada tutan bütün ayaklara yönelik direkt bir saldırı var. Devlet çökmek üzeredir'' iddiasında bulundu.

'ASKERİ DARBE YAŞANABİLİR'

Böyle bir çöküşten kaos veya askeri darbenin çıkmasının bekleneceğini savunan Arıboğan, ''Her iki durumda da ortaya çıkacak görüntü çok nettir. Türkiye'de askeri bir yönetim iktidara gelirse, istikrarlı ve demokratik bir yönetim sağlasalar bile, uluslararası kamuoyu gözünde bu bir askeri yönetim olacaktır. Bir Kürt devletinin kurulması anormal derecede kolaylaşacaktır'' görüşünü öne sürdü.

ADIM ADIM 'KÜRT DEVLETİ'NE DOĞRU

Arıboğan, ''Eğer devlet kendi içinde çatışmaya giderse Türkiye'nin bölünmesi ve Kürt devletinin ortaya çıkması 2 yıl sürmez. Şu gidiş ne devletin içinde temizlik, ne AK Parti'nin kapatılması, ne de laik anti laik çatışmasıdır; bu Kürt devletinin kuruluş aşamalarıdır. Türkiye'de çok ciddi bir uluslararası bir operasyon var şu anda. Adım adım Kürt devletine doğru gidiliyor'' diye konuştu.

'DTP KAPATILIRSA İLLEGALİTE MEŞRULAŞIR'

Yaşanan sorunların önümüzdeki günlerde tamamen Kürt sorununa bağlanacağını öne süren Arıboğan, ''Nevruz hadiseleri basit bir şey değil. Türkiye'nin artık bunlarla uğraşması lazım'' dedi.

DTP'nin kapatılmasının da çok olumsuz etkileri olacağını öne süren Arıboğan, ''Legal yöntemler kapatıldıktan sonra illegalite meşruiyet kazanacaktır. 'Bakın görüyorsunuz partimizi kapatıyorlar' deyip bunu da provoke edeceklerdir'' şeklinde konuştu.


26.03.2008

24 Mart 2008 Pazartesi

Dehşet duygusu Zülfü Livaneli (22.03.2008)



Bu ülkenin aydınlık insanları. Size Cumhuriyet yakışır.


İlhan Selçuk�un sabaha karşı gözaltına alındığını duyduğum zaman bir dehşet duygusu uyandı içimde. Basın üzerindeki baskı inanılmaz boyutlara ulaştı. Ülkedeki mücadelenin ne kadar keskinleştiğinin ve nerelere kadar ilerleyebileceğinin bir kanıtını gördüm adeta. Bazıları, kendilerine karşı olan herkesi �Ergenekon� diyerek odaklaştırmak peşinde. Çılgınlık aklın yerini alıyor. Kutuplaşma bir iç çatışma yolunda ilerliyor.

Üç örnek

Bir kadın bakan vardı. Göz dolduran, geleceğin büyük lideri ve başbakanı olarak bakılan, son derece sevilen genç bir siyasetçi.
Bir gün işinden çıkıp evine giderken alışveriş yapmak için süper markete girdi. Çocuğuna küçük bir çikolata aldı. Çantasını karıştırırken telaş içinde özel kredi kartı yerine, devlet işlerinde harcaması için verilen kartı kullandı.
Yanlışlığı fark etmemişti ama ödemeler gelince iş ortaya çıktı.
Ve o parlak politikacı, yaptığı hatadan dolayı halktan özür diledi, bakanlıktan istifa etti; siyasetten tamamen çekildi.
Üç kuruşluk bir çikolata, geleceğin başbakan adayı genç kadının kaderini değiştirmişti.
Bu olay İsveç�te geçti.

***


Genç bir milletvekiliydi.
Partisinde çok seviliyor, siyasette hızla yükseliyor ve her gün basında övgüler alıyordu.
Göçmen kitlesine mensup olmasına rağmen ülkenin en etkili politikacılarından birisi haline gelmişti. Bakan olması konuşuluyordu.
Ama tam o sırada bir yanlışlık yaptığı ortaya çıktı.
Resmi görevle uçtuğu zaman kazandığı havayolu millerini, yakınlarına bilet almak için kullanmıştı.
Büyük bir ihtimalle kendisi farkında bile değildi bunun.
Sekreteri, ona ve ailesine bir seyahat ayarladığı zaman, herkesin yaptığı gibi birikmiş millerini soruyor ve onları kullanıyordu.
Ama olay ortaya çıkınca bu genç siyasetçi halktan özür diledi, siyasetten çekildiğini açıkladı, seçimlere girmedi ve yıllarca köşesinde oturdu.
Bu olay da
Almanya�da geçti.

***


Belediye başkanları, meclis üyeleri, bakanlar, milletvekilleri vardı.
Yapılan her ihaleden pay aldılar, imar izinlerini büyük paralara sattılar, inşaatlara daha fazla kat izni vererek �hava�dan para kazandılar, ulaştırma, gaz, iletişim, elektrik, inşaat, metro işlerini yapan yerli-yabancı şirketlere ortak oldular. Milyarlarca doları oldu. Bunları başka isimlerle, gizli hesaplarla Lichtenstein, Cayman Adaları gibi yerlerdeki bankalara yatırdılar.
Türkiye�nin ulusal servetlerini yabancılara
peşkeş çekerken, kendileri de başka isimler altında hisse sahibi oldular.
Sonra kiminin yargılanmasına Danıştay izin vermedi, kimi Meclis�e kapağı atıp dokunulmazlık zırhına kavuştu... Kısacası kimsenin burnu bile kanamadı.
Halk da onları �Seninle gurur duyuyoruz!� diye alkışladı.
Partileri ANAP, CHP, SHP, AKP vs. gibi değişik isimler taşıyordu ama yolsuzluk söz konusu olduğunda aralarında hiçbir fark yoktu.
Bu olay Türkiye�de geçti.

***


Bizde bir atalar sözü vardır �ört ki ölem!� diye, hatırlıyor musunuz?
Halk bu işten son derece rahatsız olup, yolsuzlukların hesabını sormaya karar verene kadar bu iş böyle gidecek.

17 Mart 2008 Pazartesi

Kara çarşaf üniversitede



Cuma gününe kadar türbanlı öğrencilerin alındığı tek üniversite olan Selçuk Üniversitesi'nde bu sabah türban yasaklandı. Ancak öğrenciler arasında öyle biri vardı ki kara çarşafıyla dikkat çekti. Kara çarşaflı öğrencilerin bu sabaha kadar bu şekilde derslere girdikleri iddia edildi.

Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını verdikten sonra geçen hafta sonuna kadar türbanlı öğrencilerin alındığı tek üniversite olarak kalan Selçuk Üniversitesi'de bugünden itibaren türbanlı öğrencilerin fakültelere ve dersliklere alınmasına izin verilmedi.

Okula cuma günü türbanlı olarak giren öğrenciler bu sabah geldiklerinde güvenlik güçleriyle karşılaştı. Yasağa tepki gösteren öğrenciler arasında bulunan kara çarşaflı öğrenci oldukça dikkat çekti. Kara çarşaflı öğrencilerin bu sabahki yasağa kadar derse kara çarşaflarıyla girdikleri iddia edildi.

Güvenlik güçlerinin okula türbanlı öğrencileri almaması üzerine bir kısım türbanlı öğrenciler türbanlarını çıkardı, bir kısım öğrenci peruk taktı, bir kısmı ise evine geri döndü. Kara çarşaflı öğrenciler ve bazı türbanlılar türbanlarını çıkarıp okula girmedi.



12 Mart 2008 Çarşamba

Fethullah Hoca'nın YouTube merakı..




1resim yazı
02res yaz
3se yazygif


Her hafta gündem belirleyen esprilere imza atan Leman bu kez iki özel kapak hazırladı. Leman'ın bu haftaki hedefleri Ahmet Çakar ve Fethullah Gülen idi. İşte o kapaklar





Fatih Camii�nde yaşanan şok





Cengiz Aslan�ın oğlu Alp�in cenaze töreni için Fatih Camii�ndeyiz...
Teşvikiye Camii�nin �yumuşak� görünümlü ahalisine alışan taziye kalabalığının birden yüzü değişiyor. Çünkü avluya doğru yürüyen kalabalığın büyük bölümü cüppeli, sarıklı. Kiminin neredeyse beline kadar uzamış simsiyah sakalları var. Ortalığı garip bir gül yağı kokusu sarıyor.... Ama kalabalık asıl şoku bu garip kıyafetli cemaatin bağırmalarıyla yaşıyor....



*

11 Mart 2008 Salı

Vatikan, 1500 yıl sonra günah listesini yeniledi.

Vatikan, 1500 yıl sonra günah listesini yeniledi. Çağa uygun 7 yeni ve ölümcül günahtan biri işlendiğinde kullara cehennemin yolu gözüküyor
Çağın günahları

Eski geleneklerin, küreselleşen ve giderek laikleşen Hristiyan toplumların yaşayışlarına uymadığını anlayan Kilise, 21�inci yüzyılın günahları arasında �çevreyi kirletmek veya sosyal adaletsizlik� gibi sosyal kavramları da ekledi. Vatikan, kök hücre elde etmek için embriyo üretmeyi de cinayet ile bir tutuyor.




10 Mart 2008 Pazartesi

Cumhuriyet Gazetesi'nin ekranlarda dönmeye başlayan yeni reklamları


Cumhuriyet Gazetesi'nin ekranlarda dönmeye başlayan yeni reklamları yine çok konuşulacak

Cumhuriyet Gazetesi, genel seçim döneminde başlattığı ve tartışmalara neden olan 'Tehlike'nin farkında mısınız?' reklam kampanyasının ardından, ikinci büyük reklam kampanyasını başlattı. Dünya Kadınlar Günü'nde ekranlarda dönmeye başlayan yeni reklam filmleri de tartışmalara neden olacak cinsten. İşte o iki reklam...



*>

6 Mart 2008 Perşembe

'Recep Tayyip İvedik'

Mizah Dergisi Penguen fırsatı kaçırmadı!.. Acaba Erdoğan dava açacak mı?

Yayınladığı karikatürler nedeniyle zaman zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile mahkemelik olan mizah dergisi Penguen, son sayısında da Başbakan Erdoğan'ı 'Recep İvedik' karekteri olarak çizdi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, Şahan Gökbakar tarafından yaratılan 'Recep İvedik' karekteri ve bu karekterin başrol olduğu sinema filmine yaptığı eleştirileri hatırlatan Penguen, Başbakan Erdoğan'ı 'Recep İvedik'e benzetti.

5 Mart 2008 Çarşamba

Anayasa Mahkemesi kararı Yargıdan iki önemli karar/Mal beyanında bulunmayana

Ali EYCE-Orhan YURTSEVER-Mustafa KAYANeslihan KESK/sabah
Mal beyanında bulunmayana hapis cezası verilemeyecek
Geçtiğimiz günlerde Meclis kararıyla cezaların ertelenmesinin süresi 2 yıla çıkartılmasıyla yapılan mini affın bir benzerini de Anayasa Mahkemesi yaptı. İstanbul'da mal beyanında bulunmayan müvekkiline açılan davaya itiraz edip, insanlara ekonomik suçtan dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza verilemeyeceğini öne süren avukatı haklı bulan bir icra hâkimi, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de mal beyanında bulunmayanlara 10 günlük hapis cezası verilmesini öngören İcra İflas Kanunu'nun 337/1 maddesini iptal etti. Talebi geçtiğimiz cuma günü karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, İcra ve İflas Kanunu 337. maddesinin 1. fıkrasının iptaline karar verdi. Mahkeme ayrıca bu konuda 1 yıl içinde yeni bir yasal düzenleme yapılması kararını da aldı. Bu kararla infaz savcılıkları, arama kararlarını durdurdu. Mahkemeler de davaları karara bağlamayarak, yeni yasal düzenlemenin yapılmasını beklemeye başladı. İptal kararıyla borçluları cezaevine göndermek tarihe karıştı. Böylece Türkiye genelinde bu madde kapsamında yargılanan 400 bin kişi cezaevine girmekten kurtuldu.

TÜFE ile sınırlı kira artışında ev sahipleri lehine karar çıktı
YARGITAY, kira artışının enflasyon oranı ile sınırlı tutulmasının mutlak olmadığına karar verdi. Karara göre anlaşmazlık mahkemeye taşınmadığı sürece kontrat hükmü geçerli olacak. Manisa Akhisar Asliye Hukuk Mahkemesi, kontratlarında yüzde artış öngörülen ev sahibi ve kiracı arasındaki "alacak" davasında ev sahibinin açtığı davayı reddederken 6'ncı Hukuk Dairesi, "Sözleşmedeki serbest irade ile kararlaştırılan yüzde koşulu geçerlidir" dedi. Yargıtay 6'ncı Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan, "Eğer kiracı veya kiralayan yasal yollara başvurmadıysa biz sözleşmedeki orana ve hür iradeye bakarız" dedi.

4 Mart 2008 Salı

latif demirci/Bülent Çiziyor

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine Başvurmak İsteyen Adayların Dikkatine

Sevdiğim Laflar

Evlilik, dünyanın en usta sihirbazıdır. Önümüze konan harika bir meze tabağını, kısa sürede kirli bir bulaşığa çevirir..
Ryan O'Neal

Filminizi çekin
New York's Digital Film Academy'den New Film Makers eğitim programı ! www.digitalfilmacademy.com


**-latif demirci/Bülent Çiziyor




*


tebessüm..

Tanrı Adem'le Havva'yı yaratalı birkaç saat olmuştu ve ikisi üzerindeki son rötuşları yapıyordu. Elinde sadece monte edilecek 2 parça daha kalmıştı. Bunları hangisine takacağı konusunda kararsızdı. Sonunda onlara sormaya karar verdi. "Elimde 2 parça daha var" dedi. "Bunları da sizlere monte edeceğim. Bunlardan biri ayakta işemeye imkân veriyor.
Bunu hanginiz ister?" Adem büyük bir coşkuyla atıldı: "Ben, ben!! Bana ver onu. Çok eğlenceli olacak. Onunla ayakta işeyebileceğim. Ne olur bana ver onu." Adem'in ısrarları ve çocuklar gibi zıplayıp durmasına fazla dayanamayan Tanrı, Havva'yı da bu konuda çok heyecanlı göremeyince, o parçayı Adem'e monte etti.
Adem sevinçten çılgına dönmüştü. Hemen etrafta koşturup her yere işaretini bırakmaya başladı. Bir kayayı ıslattı.
Sonra kuma adını yazdı. Sonra da ilerideki bir taşı vurmaya çalıştı yeni oyuncağıyla. Nihayet sakinleştiğinde Tanrı diğer parçayı monte etmek için Havva'nın yanına gitti. Havva sordu: " Bana takacağın parçanın adı ne?" "Beyin" dedi, Tanrı..

****

IQ seviyeni biliyor musun

Her sabah bilgi, zeka soruları

3 Mart 2008 Pazartesi

Şermin,tevfik fikret


Şermin'in elifbesi
Tevfik Fikret.



Tevfik Fikret'in 91 yıl önce yazdığı çocuk şiirleri kitabı "Şermin", kendi çağının çocuklarına önemli katkıda bulunan bir kitap. Ama günümüz çocukları için yalnızca bir geriye dönüş, hem de ciddi anlamda


BİLGİN ADALI


Milli Eğitim Bakanlığı'nın, ilköğretim öğrencileri için hazırladığı 100 Temel Eser listesinin 7. sırasında yer alıyor Tevfik Fikret'in "Şermin" adlı çocuk şiirleri kitabı. İlk basımı 1914 yılında, yani günümüzden tam 91 yıl önce yapılmış. Dönemin ünlü eğitimcilerinden Sâtı Bey, açtığı Yuva adlı okulda okutulmak üzere istemiş bu kitabı. O günlerde, çocuklara okutacak kitap bir yana, çocuklar için yazılmış üç-beş şiir bile bulamayan bir eğitimcinin, çocuklara şiiri sevdirmeye yönelik inanılmaz güzellikte, öncü bir girişimi bu. Tevfik Fikret de gerçekten çok güzel bir çocuk şiirleri kitabı hazırlamış. Ama ne zaman? 91 yıl önce. O zamanın koşullarına göre yazılmış bir kitap bu, o zamanın çocuklarına okumayı sevdirmek için... Aşağıya, kitapta yer alan, ikinci şiiri, 'Şermin'in Elifbesi'ni alıyorum:
ŞERMİN'İN ELİFBESİ
Elifbe'ni oku cicim
Elif, be, te, se, cim, çim,
Ha, hı, dal, zen, sin... yok, zel, rı,
Ze, Je, sin, şın, sad, dad, tı, zı,
Ayın, gayın, fe, kaf, kem, lâm,
Yok, lâmelif; bir de gef var.
Bir de üç noktalı kef var.
Hangi harfler kalındırlar?
Ha, hı, sad, dad, tı, zı, ayın,
Gayın. Peki, bir de kaf var.
En kalını gayın.

Hangileri bitişmiyor
Kendisinden sonrakine?
Hoca yedi harf var, diyor:
Elif, dal, rı, ze... Nine,
Ben yoruldum artık! Peki,
Yalnız söyle: Hemze Nedir?
Hemze... hemze... Evet, o bir
Küçük ayın başıdır ki
E okunur, i okunur.
Bazen eliflere konur.

Harf-ı imlâ hangileri?
Bilmiyorum! Yok bilirsin.
Elif, vav, he, ye, değil mi?
Artık, nine, bana izin.

Peki, yavrum, hadi oyna;
Koca bir aferin sana!

Böyle bir şiirle, hangi ilköğretim çocuğuna, neyi okumayı sevdirebilirsiniz?
Kısa bir alıntı daha yapmak istiyorum, 'Muhallebim ve Mektebim' şiirinde, Şermin, mektepte öğrendiklerinden söz ediyor:

Kitabımı dünden beri
Karıştırdım ve öğrendim
Birkaç büyük deniz... Elbet
Hocamız bugün onlardan
Bize bahsedecek, ve ben
Sayacağım ezberimden:
Bahr-i Siyah, Bahr-i Sefîd,
Bahr-i Muhît-i Atlasî,
İki de Bahr-i Müncemîd,
Bahr-i Ummân... İşte hepsi.

Bu dilin içinden kendisi de çıkamamış olmalı ki, 100 Temel Eser'deki sözcükleri kapsayan bir de sözlük çıkarılacağını açıkladı sayın Milli Eğitim Bakanı. Bu yıl beşinci sınıfta okuyacak olan kızımı görür gibi oluyorum: Bir elinde Şermin, bir elinde özel kitap okuma sözlüğü, büyük bir keyifle bu şiirleri okuyor, okurken de iki sözcükte bir sözlük karıştırarak bulmaca çözer gibi anlamlarını çözmeye uğraşıyor. Dördüncü sözcükten sonra da ağlamaya başlayıp kitabı da sözlüğü de fırlatarak televizyondaki havuçlu, perili, babalı, köpekli neyse ne işte hepsi de birbirinden renkli dizilerden birini izlemeye koşuyor.
Tevfik Fikret elbette Türk edebiyatının kilometre taşlarından, liselerde edebiyat tarihi derslerinde mutlaka yer alması gereken yazarlarımızdan biri ama, dili, üslubu ve işlediği konular açısından, günümüzün sevilerek okunan yazarlarından biri olamayacağı da ortada. Edebiyat tarihine malolmuş bir yazardır Tevfik Fikret bugün. Tarihçilerin ve edebiyat tarihçilerinin çalışma alanına girer. Çocuklara okumayı sevdirmesi öngörülen yazarlar ve yapıtlar arasından Fikret'in ve kitaplarının işi yoktur.
100 Temel Eser listesinin neredeyse yarısı bu tür kitaplardan oluşuyor. Kalan yarısının büyük çoğunluğu ise bunlardan en çok bir ya da iki adım önde...
Çok önemli bir gerçeği artık kabul etmemiz gerekir: Son 25 yılda, dünyamız çok hızlı bir değişim süreci içine girdi. 70'li yıllarda, her biri büyük bir buzdolabı kadar sekiz on makineden oluşan, büyükçe bir salonu dolduran, kart delme yöntemiyle, koca tekerleklere sarılmış bir inçlik manyetik bantlarla çalışan bilgisayar sistemlerinin yerini onlardan çok daha hızlı çalışabilen masaüstü bilgisayarları aldı. Tüm dünyayı saran bir bilgi ve iletişim ağı kuruldu. Her şey parmaklarınızın ucunda artık. Evlerinde olmayan çocuklar bile, okullarda, internet kafelerde bu engin olanakla iç içe büyüyorlar. Öte yandan, yüzlerce televizyon kanalı, en iyisinden en kötüsüne dizileri, filmleri, belgeselleri, haber programlarıyla, dünyayı oturma odamıza getiriyor artık. Çocuklarımız, Şermin'in, Polyanna'nın dünyasından çok farklı bir dünyada yaşıyorlar.
Çocuk kitaplarının amacı, çocukların bulundukları noktadan ileriye gitmelerine yardım etmek olmalı, geriye değil... "Şermin", kendi çağının çocuklarına bu konuda önemli bir katkıda bulunan bir kitap. Ama günümüz çocukları için yalnızca bir geriye dönüş hem de ciddi bir anlamda. Onlara ne kültürel anlamda ne dil bağlamında ne de bir başka açıdan en küçük bir katkısı olmayacak. Dahası, çocukların okuma zevkini köreltmekten başka hiçbir işe de yaramayacak. Bir temel taşından çok, temeli kemiren bir incir ağacı olacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu 100 Temel Eser uygulamalarından bir an önce vazgeçip, kitap seçme ve okuma konusunu, değerli öğretmenlerimizin birikimine, sağduyusuna ve seçimine bırakmasında yarar olduğuna inanıyorum. Kaldı ki, günümüzde anneler ve babalar da bu konuda çok duyarlı ve seçmeci davranıyorlar.
Zorlamalarla hiçbir şeyin sevdirilemeyeceğini hâlâ öğrenemedik mi? Hele hele, yanlış zorlamaların geriye tepeceğini...
Biz sınama-yanılma-yeniden sınama (ve elbette yine yanılma) yöntemiyle bir arpa boyu bile yol alamazken, olan çocuklarımıza oluyor. Milli Eğitim, yaklaşık 50 yıl önce, benim çocukluğumda çok daha ilerideydi. Hayriye öğretmenim, Dursun Dereli, Ömer Özcan, Rüknettin Bağcılar öğretmenlerim o zaman gerçekten çok az sayıdaki çocuk kitapları arasından bile bize seçenekler sunarlardı, zorlamalar değil. "Gulyabani" yerine, "İki Çocuğun Devrialemi"ni okumamı önererek yeryüzünün dört bucağına yelken açmamı sağlayan sevgili Dursun öğretmenime teşekkür ediyorum. Bugün yazdığım her satırda, okuma zevkimi köreltecek yerde bana yeni ufuklar açan sevgili öğretmenlerimin çok büyük payı vardır. Umarım gelecekte de çocuklarımız öğretmenlerini (ve elbette Milli Eğitim Bakanlığı'nın karar verme yetkisine sahip kişilerini) benim andığım gibi saygıyla, sevgiyle anarlar.

2 Mart 2008 Pazar

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine Başvurmak İsteyen Adayların Dikkatine/ÖSYM Aday İşlemleri Sistemi

*2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine Başvurmak İsteyen Adayların Dikkatine





Adayların, sınav başvuru ve tercih işlemleri çerçevesinde hizmet verecek olan Aday İşlemleri Sistemi, adayların sınav başvuru ve tercih işlemlerini yapmalarını veya yaptıkları sınav başvuru bilgilerini kontrol etme ve belirli bilgileri güncellemelerini internet üzerinden yapmalarını sağlamaktadır.

Sisteme giriş yapmak için T.C. Kimlik Numaranız / Y.U Numaranız ve kayıt işlemi sırasında verilen şifrenizi kullanmanız gerekmektedir. Şifrenizi hatırlamıyorsanız şifre edinme ekranından şifrenizi alabilirsiniz.

Aday İşlemleri Sistemi'ne ulaşmak için lütfen http://ais.osym.gov.tr adresine tıklayınız.

-----------------

T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU

ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞINDAN

DUYURU

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine Başvurmak İsteyen Adayların Dikkatine

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3 Mart - 7 Nisan 2008 tarihleri arasında yapılacaktır.

Öğrenim durumları aşağıdakilerden birine uyanlar 2008-ÖSYS'ye (Sınavsız Geçiş dahil) başvurabilirler:

2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açıköğretim lisesi) son sınıfında okumakta olan öğrenciler,

Ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar,

Ortaöğretim kurumlarının dışarıdan bitirme sınavlarına girenler,

Ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar,

Ortaöğrenimlerini yabancı ülkelerde yapanlardan durumları yukarıdakilerden birine uyanlar.

Ayrıca durumları yukarıdakilerden birine uyan yabancı uyruklu ve uyruksuz adaylar da başvurabilirler; ancak, bu adaylar ÖSS sonuçları ile 2008-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacak yükseköğretim programlarına yerleştirilmezler.

2008-2009 Öğretim yılında yükseköğretimin tüm lisans ve önlisans (meslek yüksekokulları ile açıköğretim önlisans programlarına sınavsız geçiş dahil) programlarına girmek veya yurt dışında öğrenim görmek isteyen adaylar 2008-ÖSYS’ye başvurmak zorundadırlar.

Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okumakta olan öğrenciler okullarının bağlı olduğu Başvuru Merkezinden, mezun durumdaki adaylar diledikleri Başvuru Merkezlerinden içerisinde 2008-ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan 2008-ÖSYS Kılavuzunu 2,00 YTL karşılığında edinebilirler. Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları ÖSYS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklardır.

Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapacaklardır.

Mezun durumdaki adaylardan 2007-ÖSYS’ye başvurmamış olanlar ile 2007-ÖSYS’ye başvurmuş olanlardan öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezine yapabilirler.

Mezun durumdaki adaylardan 2007-ÖSYS’ye başvurmuş olan ve öğrenim bilgilerinde değişiklik olmayan adaylar başvurularını: isterlerse bireysel olarak İnternet aracılığıyla, isterlerse diledikleri bir başvuru merkezine başvurarak yapabilirler.

2008-ÖSYS’ye (Sınavsız Geçiş dahil) ilişkin başvurma, sınav, değerlendirme ve yerleştirme ile ilgili kurallar ve işlemler 2008-ÖSYS Kılavuzunda yer almaktadır.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

hürriyetbaslık ve pazar nesesi




**
Genç kız ve oğlan

GENÇ kız oğlana döndü... "Bluzumu çıkar..." Oğlan çıkardı. Kız devam etti: "Sutyenimi de çıkar!" Oğlan çıkardı. Kız gene konuştu; "Eteğimi de çıkar." Oğlan onu da çıkardı. Kız bir daha konuştu: "Külotumu da çıkar.." Oğlan onu da çıkardı. Kız haykırdı: "Sapık herif!. Sana kaç defa söyledim, benim eşyalarımı giyme diye."

Şişmanlara darbe üstüne darbe

UÇAĞA binen aşırı kilolu yolculardan "tubby tax" yani "fıçı vergisi" alınması konusunda, Avustralya’da bazı çalışmalar başlatıldığını daha önce yazmıştık.

Yeni Zelenda’lı yetkililer de "Ülkenin sağlık sistemine yük olacağı" gerekçesiyle, İngiltere’de yaşayan, yeni evli ve aşırı kilolu Rowan Trezise’ye, Yeni Zelenda’da oturma izni vermemişlerdi.

Şişkolara bir darbe de sigorta şirketlerinden...

İngiltere’de hayat sigortası şirketleri, obezlere sigara içenler gibi "hastalık riski yüksek" olduğu için yüzde 50 ile 400 arasında fazla prim uygulayacak.

Kısa sürede başlayacak olan yeni uygulamada, hem obez hem sigara içenlerde, ekstra sigorta primi yüzde 400’e kadar çıkacak.

Türkiye’deki aşırı kilolular, aman dikkat!..

Erkek ve kedi

Erkek kedi gibidir; kovalarsanız kaçar. Görmezden gelirseniz ve aldırmazsanız gelip ayağınıza sürtünür...

Helen Rowland

Kadınlar ne ister:
Sevilmek, dinlenilmek, arzu edilmek, saygı duyulmak, kendisine ihtiyaç duyulmak, güvenilmek ve bazen de sadece dokunulmak...

Erkekler ne ister: Dünya kupasına bilet...

Dave Barry

Akıllı erkeklerden iyi koca çıkmaz, çünkü onlar hiç evlenmezler.

H. Montherlant

Değiştirmek

EĞER hayatınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız önce kendiniz değişmelisiniz. Eğer şu ana kadar yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederseniz; şimdiye kadar sahip olduğunuz şeylere sahip olmaya devam edersiniz. Jim ROHN

(Teşekkürler Cengizhan YÜCEEL)

Anasından doğduğu gibi

UZUN zamandır birbirlerini görmeyen Dursun ile Temel kahvede karşılaşmışlar. Dursun başlamış anlatmaya;

- Ula Temel artık yaşlanduk. Ayaklarum, kollarum, başum anlayacağun her tarafum ağriyi. Bu yaşliluk ne kötü bişeydur. E sen nasilsun bakalum?

Temel cevap verir,

- Eyiyum eyiyum. Anamdan doğduğum ilk günkü gibiyum. Başumda saçum yok. Ağzumda dişum yok. Altuma yapayrum haberum yok...

(Teşekkürler Hilmi BEKYEL)

Hanımkız bilir

Milletvekillerimizden
birine gelen bir ziyaretçiye, sekreterle aynı odada oturan danışman sorar;

"Adınız ne?"

"Hanımkız bilir"
diye cevap verir.

Danışman, bu kez sekretere dönerek işaretle "Biliyor musun?" diye sorar. Cevap "Bilmiyorum" olur tabii...

Bu kez danışman;

"İsminiz ne bacım?" diye sorduğunda;

"Hanımkız bilir" diye aynı yanıtı alır.

Danışman sekreteri göstererek;

"Hanımkız bilmiyor" diye kızgın bir ifadeyle cevap verir;

Sonra anlaşılır ki ziyaretçinin adı Hanımkız, soyadı ise Bilir’miş...

(Feyzullah ARSLAN, Gül Güldür Düşündür, s.185)

İnsanı iki şey öldürürmüş

Birincisi: Sevmediği insanın silahından gelen mermi...

İkincisi:
Sevdiği insandan gelmeyen ilgi... (Teşekkürler

Reyhan YILDIZHAN)


Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir. Ciceron

Para - borsaile ilgili herşey

sitene html kodları

HTML KODLARI SEÇ BEĞEN

arama motoruna ücretsiz kayıt

URL Submitter - URL Kay�t
Google AllTheWeb BuildTurkey
InfoTiger Rediff ScrubTheWeb
EntireWeb ExactSeek Splatsearch
WhatUseek TrueSearch GigaBlast
-------------------------------------------------------------

ARAMA MOTORLARINA DİREK KAYIT

URL KAYDET. 1. http://search.yahoo.com/info/submit.html Yahoo! Search 2. http://search.msn.com/docs/submit.aspx?FORM=WSDD2 MSN 3. http://www.google.com/intl/en/addurl.html Google 4. http://www.about.com/gi/pages/homehc.htm#c4 About 5. http://www.dmoz.org/add.html Open Directory 6. http://www.accoona.com/submit.html Accoona 7. http://www.exactseek.com/add.html ExactSeek 8. http://www.scrubtheweb.com/addurl.html ScrubTheWeb 9. http://www.snap.com/about/site.php?last_link_type=about Snap 10. http://www.searchsight.com/submit.htm SearchSight 11. http://www.searchit.com/addurl.htm SearchIt 12. http://www.buzzle.com/suggest_basic2.asp Buzzle 13. http://www.entireweb.com/free_submission/ EntireWeb 14. http://www.whatuseek.com/addurl-secondary.shtml What U Seek 15. http://www.ezilon.com/ezilon_url_submission.htm Ezilon 16. http://www.gimpsy.com/gimpsy/searche...check_free.php Gimpsy 17. http://www.dirone.com/add_link_m.php dirOne 18. http://www.websquash.com/cgi-bin/sea...l?Mode=AnonAdd WebSquash 19. http://www.abilogic.com/how-to-suggest-a-site.php AbiLogic 20. http://addurl.amfibi.com/ Amfibi 21. http://www.01webdirectory.com/submit.htm 01WebDirectory 22. http://www.netinsert.com/en/insert.html NetInsert 23. http://www.mavicanet.com/ MavicaNET 24. http://www.searchhippo.com/addlink.php SearchHippo 25. http://www.worldsiteindex.com/ World Site Index 26. http://www.dailyorbit.com/add.htm DailyOrbit 27. http://www.nationaldirectory.com/addurl/ NationalDirectory 28. http://www.tygo.com/websites/FreeSubmitURL.aspx TYGO 29. http://www.mixcat.com/addurl.php MixCat 30. http://www.aeiwi.com/submit.html Aeiwi 31. http://www.illumirate.com/add_your_site_exp.cfm IllumiRate 32. http://www.infotiger.com/addurl.html Info Tiger 33. http://www.towersearch.com/addurl.php TowerSearch 34. http://www.splatsearch.com/submit.html SplatSearch 35. http://www.subjex.net/submit_url.html Subjex 36. http://www.qango.com/dir/addurl.html Qango 37. http://www.zeezo.com/Listings/New.aspx Zeezo 38. http://www.canlinks.net/addalink/ CanLinks 39. http://www.webbieworld.com/signup.asp WebbieWorld 40. http://www.searchking.com/add_new.htm SearchKing 41. http://www.amray.com/cgi/amray/addurl.cgi AMRAY 42. http://www.go4.it/listing.asp Go4.it 43. http://www.cipinet.com/addurl.html Cipinet 44. http://www.hedir.com/submit-help.html Hedir 45. http://www.walhello.com/addlinkgl.html Walhello 46. http://www.linketeria.com/submitsite.htm Linketeria 47. http://www.claymont.com/login/login.asp?img=y Claymont 48. http://www.jdgo.com/add.html JDGO 49. http://www.spheri.com/tc143as.php?sid=0 Sphericom 50. http://www.kaspie.com/web.html Kaspie