Bu Blogda Ara

29 Nisan 2008 Salı

TanrI zar atmaz Einstein

Einstein, hiçbir şeyin ışık hızını geçemeye ceğine inanıyordu, tesadüflerin bile...

De Moivre, “Olasılık Teorisi”nin temellerini atmakla kalmıyor; matematiği zarlar ve oyunlarla açıklıyordu. Moivre, kitabında şansın aslında yanılsama olduğunu, gelişigüzel gibi görünen her şeyin fiziksel bir nedeni olduğunu iddia eder

TanrI zar atmaz

700’lerin başında, Londra’da, yaşayan Abraham De Moivre adındaki bir matematikçi, kumarbazlar için olasılıklar hesaplayarak geçimini sağlamış. Yaklaşık on yıl bu işi yaptıktan sonra, teorilerini Şans Doktrinleri isimli, 52 sayfalık küçük bir kitapta toplayan De Moivre, “Olasılık Teorisi”nin temellerini atmakla kalmıyor; matematiği zarlar ve oyunlarla açıklıyordu. Moivre, kitabında şansın aslında yanılsama olduğunu, gelişigüzel gibi görünen her şeyin fiziksel bir nedeni olduğunu iddia eder.

Nobel ödüllü fizikçi Wolfgan Pauli gibi pek çok fizikçinin “Tanrı’nın ayırdığını hiçbir kul bir araya getiremez” diye suçladığı Einstein, parçaları birleştirmeye çalışıyordu. (fizikçiler genellikle birşeyi en küçük parçasına kadar ayırmaya uğraşırlar). Kuşkusuz Eisntein, “evrenle kumar oynanmayacağını” biliyordu. “Tanrı zar atmaz” sözleriyle evrenin olağanüstü bir düzenle var olduğuna inandığını söylüyor; ama yine de, “Kozmik Teori” ile temel kuvveti, kütle çekimini, elektromanyetizmayı, iki nükleer kuvveti birleştirip, evrendeki tüm kuvvetleri küçük bir denkleme sığdırarak, “Tanrı’nın zihnini okumayı” umuyordu. Her sabah uyandığında güne; “Eğer Tanrı olsaydım, evreni, bizi yöneten fizik yasalarını nasıl yaratırdım?”diye başlayan Einstein, hiçbir şeyin ışık hızını geçemeyeceğine inanıyordu, tesadüflerin bile... “Tanrı’nın evrenle kumar oynadığına inanmam” sözü ile atomaltı parçacıkların hareketlerini öngören kuantum teorisine hep mesafeli durdu. Kuantum mekaniği henüz emekleme aşamasındaydı.

BİLİMİN GELDİĞİ SON NOKTA

“Sen bir çiçeği ezemezsin / Bir yıldızı rahatsız etmeden” sözü doğru olabilir miydi? Birbirlerine uzak nesneler, görünürde aralarında hiçbir bağ olmasa da birbirlerinden etkileniyorlar mıydı? Uzmanlar uzun süre, bölünebilirlik ve yerellilik ilkesini kabul ettiler yani, “Eğer iki sistem bir zaman periyodu içinde birbirlerinden dinamik olarak soyutlanmışlarsa, birinci sistem üzerindeki ölçüm, ikinci sistem üzerinde gerçek bir değişiklik yapamaz” ya da Einstein’in savunduğu “hiçbir etki ışık hızından daha hızlı yayılamaz.” 1964’te İskoç fizikçi John Bell, oluşturduğu kuramla Einstein’ın belirsizlik ilkesini ve hiçbirşeyin ışıktan hızlı olamayacağı tezini çürüttü. Saklı değişkenler vardı, elektronların, atomaltı parçacıkların, fotonların dünyasanda mekânsız bağlantılar gerçekliğin kendisinin de mekânsız olduğunu kanıtlıyordu.

Paul Davis, “Bilim İnsanı Tanrı’ya yaklaştıran en güvenli yolllardan biridir”diyor . Kimileri için tersi de geçerli olsa, araştırmalar sonucu bulunan çok sıfırlı sayılar, sonsuz uyum hatta uyumsuzluklar arasındaki denge pek çok kişi için Tanrı’nın varlığının ispatı. Bilimin geldiği, geleceği son noktanın, insan bilincinin kavrayabileceği son nokta olması ne kadar trajik değil mi? Fizik, kimya, matematik, biyoloji ya da aklınıza gelebilecek herhangi bir bilim dalı aslında insanın bilinmeyeni anlama çabasındaki yetersizliğinin de ispatı gibi. İnsan küçük, evren büyük, üstelik adım başı kara delik, bir adım ötesi boşluk. Üstelik, en temel saydığımız bilimsel verilerin çoğu doğrudan yapılan deneylerle elde edilemiyor. Dünün bilimsel doğruları, bugünün bilimsel yanlışları olabiliyor. Yanlış çoğu zaman başka bir yanlışla yer değiştirerek bilimin arka bahçesine gömülüyor. Bilim güneşin ateşini nabzını tutmadan ölçer. Yıldızlara gitmeden, uzaydaki gazların cinsini ve oranını tahmin eder. Bilimsel kuramları ispatlayacak sonuçlar ortaya çıkmazsa, henüz bu konuda yeterince çalışılmadığı gerekçesi ile her şey açıklanabiliyor. Geçmişinde “yalancı tanrı rolü”nü oynamaya çalışan bilim, bugün yaşadığı kuantum sıçramanın ardından günah çıkaracağı gerçek “Yaratıcı”yı, “her şeyin Teorisi”nin üstündeki “Üst aklı” arıyor. Dün, Tanrı’nın varlığını sorgulayan bilimsel metodlar, bugün gelişmiş fizik ve kozmoloji bilgileri eşliğinde insanüstü bir gücün varlığına dair eski inancı desteklemek için kullanılıyor.

DENETİMSİZ GÜÇLER

Einstein’a göre, hepimiz çok uzaklardan çalınan, görülmeyen bir kavaldan gelen gizemli ezgiyle dans etmekteydik; “her şey, bir sinek için de, bir yıldız için de, bizim üzerinde denetim kuramadığımız güçler tarafından belirlenmiştir. İnsanlar da, sebzeler de kozmik toz da bu gücün etkisindedir.” Bu bilimin henüz evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek güçte olmadığına inanan determinist akımın da anafikriydi; “Hiçbir şey nedensiz değildir, her şeyin bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar fakat biz bu ‘Asıl sebebi’ bilemeyiz.” Einstein kuantum mekaniğinin olasılıkları sonuç gibi sunmasına itiraz ediyordu. Yine de herkes kendi “olasılık” hesaplarına göre oyuna katılıyor. Bilimsel çalışmalar bazen sonu bilinmeyen bir kumara dönüşebiliyor. Rakamlar arttıkça, ihtimaller ve açılımlar zenginleşiyor.




İstatistikçi bahisleri

Sermayeniz aklınız ve sayılarsa oyuna girmeden bütün ihtimalleri göz önüne almaya çalışırsınız. Ya, zaten oyunda iseniz ve varoluşa ilişkin düşünceleriniz koca bir yanılgıysa, sonunda sizi cehennemin dibine yollayacak bir ihtimale “bütün servetinizi” koymak ister miydiniz? Adam Fawer, istatistik ve işletme okumuş bir yazar. Şimdilik yalnızca ülkemizde 22 baskı yapan, Olasılıksız’ı, Alev Alatlı’nın Schrödinger’in Kedisi’ni hatırlamadan okumak mümkün değil. Alatlı, 1999’da ülkemize kuantum ve olasılık teorisi ile yazılmış ilk romanı hediye etmişti. İki yazar da roman kurgusuyla, modern fiziği harmanlıyor, felsefe ve entrik unsurlarla birleştirerek kuantum evrenin işleyişini anlatıyorlar. İki bilimsel kitap da Einstein’ın tezini, kuantum dünyasının olasılık denizine atıyor. Yalnızca Alatlı pek çok yönden Fawer’dan daha başarılı.

Tanrı’dan bahsetmeden evrenin başlangıcını açıklamanın imkânsız olduğuna inanan, Stephen Hawking, “Benim çalışmalarım bilim ve din arasındaki bir çizgide bulunuyor ama ben bu çizginin bilimsel yanında kalmayı deniyorum” diyor. Bilim, dini argümanlarla tartışılmaya başlanınca felsefeye yaklaşsa da “Yaratılış”a ait bilimsel meraklar ister istemez pek çok araştırmacıyı bu yöne çekiyor.

KAYNAKÇA

1- Abraham De Moivre, The Doctrine of Chances,

Londra, 1712

2- Şair Francis Thompson’un “The Mistress of Vision” isimli şiirinden

3- J.C. Polkinghorne, The Quantum World, Londra, 1984,s.73

4- The Accidental Universe, Paul Davies, Cambridge, 1982

5- Olasılıksız, Adam Fawer, April y., 22 bs., 2007

6- Shrodinger’in Kedisi, Alev Alatlı, (1. Kitap Kabus 1999),

( 2. Kitap Rüya 2001) Alfa yay.



Nalan Yıldız

Para - borsaile ilgili herşey

sitene html kodları

HTML KODLARI SEÇ BEĞEN

arama motoruna ücretsiz kayıt

URL Submitter - URL Kay�t
Google AllTheWeb BuildTurkey
InfoTiger Rediff ScrubTheWeb
EntireWeb ExactSeek Splatsearch
WhatUseek TrueSearch GigaBlast
-------------------------------------------------------------

ARAMA MOTORLARINA DİREK KAYIT

URL KAYDET. 1. http://search.yahoo.com/info/submit.html Yahoo! Search 2. http://search.msn.com/docs/submit.aspx?FORM=WSDD2 MSN 3. http://www.google.com/intl/en/addurl.html Google 4. http://www.about.com/gi/pages/homehc.htm#c4 About 5. http://www.dmoz.org/add.html Open Directory 6. http://www.accoona.com/submit.html Accoona 7. http://www.exactseek.com/add.html ExactSeek 8. http://www.scrubtheweb.com/addurl.html ScrubTheWeb 9. http://www.snap.com/about/site.php?last_link_type=about Snap 10. http://www.searchsight.com/submit.htm SearchSight 11. http://www.searchit.com/addurl.htm SearchIt 12. http://www.buzzle.com/suggest_basic2.asp Buzzle 13. http://www.entireweb.com/free_submission/ EntireWeb 14. http://www.whatuseek.com/addurl-secondary.shtml What U Seek 15. http://www.ezilon.com/ezilon_url_submission.htm Ezilon 16. http://www.gimpsy.com/gimpsy/searche...check_free.php Gimpsy 17. http://www.dirone.com/add_link_m.php dirOne 18. http://www.websquash.com/cgi-bin/sea...l?Mode=AnonAdd WebSquash 19. http://www.abilogic.com/how-to-suggest-a-site.php AbiLogic 20. http://addurl.amfibi.com/ Amfibi 21. http://www.01webdirectory.com/submit.htm 01WebDirectory 22. http://www.netinsert.com/en/insert.html NetInsert 23. http://www.mavicanet.com/ MavicaNET 24. http://www.searchhippo.com/addlink.php SearchHippo 25. http://www.worldsiteindex.com/ World Site Index 26. http://www.dailyorbit.com/add.htm DailyOrbit 27. http://www.nationaldirectory.com/addurl/ NationalDirectory 28. http://www.tygo.com/websites/FreeSubmitURL.aspx TYGO 29. http://www.mixcat.com/addurl.php MixCat 30. http://www.aeiwi.com/submit.html Aeiwi 31. http://www.illumirate.com/add_your_site_exp.cfm IllumiRate 32. http://www.infotiger.com/addurl.html Info Tiger 33. http://www.towersearch.com/addurl.php TowerSearch 34. http://www.splatsearch.com/submit.html SplatSearch 35. http://www.subjex.net/submit_url.html Subjex 36. http://www.qango.com/dir/addurl.html Qango 37. http://www.zeezo.com/Listings/New.aspx Zeezo 38. http://www.canlinks.net/addalink/ CanLinks 39. http://www.webbieworld.com/signup.asp WebbieWorld 40. http://www.searchking.com/add_new.htm SearchKing 41. http://www.amray.com/cgi/amray/addurl.cgi AMRAY 42. http://www.go4.it/listing.asp Go4.it 43. http://www.cipinet.com/addurl.html Cipinet 44. http://www.hedir.com/submit-help.html Hedir 45. http://www.walhello.com/addlinkgl.html Walhello 46. http://www.linketeria.com/submitsite.htm Linketeria 47. http://www.claymont.com/login/login.asp?img=y Claymont 48. http://www.jdgo.com/add.html JDGO 49. http://www.spheri.com/tc143as.php?sid=0 Sphericom 50. http://www.kaspie.com/web.html Kaspie