Bu Blogda Ara

14 Ağustos 2010 Cumartesi

emre kongar 9/08/2010 son yazısı..

Demokrasimizle Yuzlesmek-Kapak 

Başta Fatih Altaylı Olmak üzere Tüm Medyanın Görmezden Geldiği Skandal
Olayı önce baş roldeki Fatih Altaylı'nın Habertürk'te 5 Ağustos tarihinde yazdığı yazıdan aktarayım; sonra medyanın görmezden geldiği asıl skandalı vurgulayacağım (Yazıdaki siyahlar benim).
(Bu arada hemen belirtmeliyim ki Altaylı'nın bu yazısına konu olan olayı herkes gördü, özellikle internet siteleri bu olaya bolca yer verdi; ama benim takıldığım yönüyle değil.)
Altaylı'nın yazısı şöyle:
"Bir iddia, bir araştırma ve gerçekler Gecenin bir vakti Habertürk Televizyonu'nu izliyorum. Didem Arslan Yılmaz'ın konuğu, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik.
Çelik, bir soru üzerine sözü bizim birkaç gündür yayımladığımız "Kanaat önderlerine sorduk" yazı dizisine getiriyor.
Habertürk Gazetesi, geniş bir yelpazeden yazar, akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve sanatçılara 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumunda 'Evet' mi, 'Hayır' mı diyeceklerini sormuştu. Ve bizce müthiş bir tarafsızlık ve özen içinde yayımlamıştı.
Ancak Hüseyin Çelik, 'Ben bu ankette hayır yanıtı verdiği yazılan kişileri aradım. Öyle dememişler. Hatta Mustafa Sandal'ı kimse aramamış' diyerek bazı isimler saydı.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Büyük bir özenle hazırlanan bu haber, inanılmaz bir biçimde karalanıyordu.
İlk içimden geçen, telefona sarılıp yayına bağlanmak ve 'Hayır öyle değil' demek oldu.
Ancak bunu yapmadım.
Bunun yerine hemen Yayın Koordinatörümüz Osman Gencer'i aradım. Hemen bir 'Araştırma Komisyonu' kurduk. Osman Gencer'in yanı sıra AHT Genel Müdürü Ramazan Kurnaz ve Magazin Gazetemizin Koordinatörü Kadir Kaymakçı'yı bu konuyu araştırmakla görevlendirdik.
Arkadaşlarımız hemen gazeteye gelerek bu dizi için yapılan yüzlerce görüşmenin ses kayıtlarını incelemeye başladılar.
Kayıtlar bulundu.
Adnan Şenses hiçbir şüpheye mahal vermeyecek biçimde 'Hayır' diyordu.
Behzat Uygur 'Hayırlısı olsun' diyor, kahkahayı patlatıyordu ve hayırının üzerinde şapka vardı.
Çelik'in söylediğinin aksine, Mustafa Sandal'la konuşulmuştu ancak Sandal'ın yanıtı 'Hayır' olarak da algılanabilirdi 'Evet' olarak da hatta çekimser olarak da.
Sadece Mehmet Ali Erbil'le konuşulamamıştı, Erbil yerine sorumuzun yanıtını 'Basın Danışmanı' Perim Özgeldi aracılığıyla vermişti ve 'Hayır' diyordu.
Bunun dışında bütün bu kişiler aranmıştı.
Komisyondaki arkadaşlarım bununla da yetinmediler.
İlgili kişiler bir kez daha arandı.
Görüşü yayınlanan kişilerin yayından sonra bir düzeltme yollayıp yollamadıklarına bakıldı. Böyle bir şey de yoktu. Hiçbiri, 'Biz böyle demedik' diye bir düzeltme yapmamış, sadece Behzat Uygur, Ateş Çelik arkadaşımızı arayıp 'Görüşümü yayınladın, başın göğe erdi mi' demişti.
Ancak yine de bu kez daha ihtiyatlı konuşmayı tercih ettiler.
Komisyonumuzun yaptığı çalışma dün sabah sona erince ben de Hüseyin Çelik'i aradım.
Batman'da şehit ailelerine taziye ziyareti yaparken buldum Çelik'i.
'Sayın Bakanım. Dün televizyonda sizi dinledim ve hemen bir araştırma yaptırdım. Elimizde bütün görüşmelerin bantları var. İsterseniz size ulaştırabilirim. Haberimiz satırı satırına doğrudur' dedim.
Hüseyin Bey, 'Gerek yok Fatih Bey. Belli ki, sanatçı arkadaşlarımız kimseyi kırmamak için böyle bir yol seçmişler. Ya da fikirlerini değiştirmişler. Oluyor böyle şeyler' dedi."
Değerli okurlarım, Altaylı'nın yazısı burada bitmiyor.
Şimdi bence Altaylı'nın ve bütün medyanın üzerinde durmadığı noktaya geliyoruz.
Bakın Altaylı yazısını nasıl bağlıyor:
"Gerçekten oluyor böyle şeyler. Sanatçılarımız telefonda karşılarında bir Bakan bulunca 'nezaket' göstermiş olmalılar diyerek meseleyi kapatmayı tercih ediyorum. Belki de kabahat bizde oldu.
Böyle bir soruyu herkese sormamak lazımmış."
Altaylı'nın yazısı burada bitiyor.
Sevgili okurlarım, Fatih Altaylı deneyimli bir köşe yazarı ve bir gazete yöneticisidir.
Pek çok polemik, pek çok kalem dalaşı yapmıştır.
Şimdi de Türkiye'nin tek farklı ve bence gerçekten de kağıt ve baskı olarak en güzel, en temiz, insanın parmaklarını boyamayan, en rasyonel gazetesini başarıyla yönetmektedir.
Altaylı, referandum konusunda çok güzel bir haber hazırlatmış ve iyi de bir gazetecilik örneği vermiştir.
AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in eleştirileri üzerine de kendisinden beklenen bir titizlikle konuyu araştırmış ve bulduğu sonuçları dürüstçe kamuoyu ile paylaşmıştır.
Beni şaşırtan nokta, bu olaydaki sorumluluğu, "Belki de kabahat bizde oldu. Böyle bir soruyu herkese sormamak lazımmış" diyerek, konuşulan kişilerde araması oldu.
Oysa bu olaydaki baş sorumlu AKP iktidarının Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'tir!
AKP'nin, başta medya olmak üzere toplumun tüm kesimlerine karşı nasıl bir "havuç ve sopa" politikası izlediği, nasıl bir baskı uyguladığı, herkesin gördüğü, bildiği, şikayet ettiği ve korktuğu bir olaydır.
İktidarın özellikle referandum konusuna nasıl asıldığı, nasıl elindeki bütün resmi ve özel olanakları bu kampanya için seferber ettiği çok iyi bilinmektedir.
Medyaya nasıl büyük cezalar kesildiğini, açılan davaları, ödetilen tazminatları, tutuklananları, işine son verilenleri, yayından kaldırılan programları herkes korkuyla izlemektedir.
Bu ortam içinde bir takım sanatçıların referandumda AKP iktidarının iradesine karşı bir tutum belirtmesinden sonra telefonda karşısında "Böyle mi dediniz" diye soran bir Genel Başkan Yardımcısı'nı bulduğu anda neler hissettiğini, nasıl paniklediğini tahmin etmek çok güç değildir!
Bence buradaki asıl skandal, Genel Başkan Yardımcısı'nın tek tek, "Hayır" diyeceğini belirten bireyleri bizzat arayarak iktidarın baskısını hissettirmesidir.
Bu baskının medya özgürlüğü ve bireysel temel hak ve özgürlükler açısından, demokrasi açısından ne anlama geldiğini okurlarımızın izanına ve tarihe emanet ediyorum!
Nitekim Altaylı da bu durumun bir ölçüde de olsa farkında olduğunu "Sanatçılarımız telefonda karşılarında bir Bakan bulunca 'nezaket' göstermiş olmalılar..." diyerek belli ediyor...
Ama belki de haksız bir suçlama ile karşı karşıya kalmış olmanın yarattığı psikoloji içinde, gazetenin haberini savunurken, olayın asıl vahim tarafını vurgulamıyor!
Bakanın karşısındaki tutumların "nezaketten" değil, "korkudan" kaynaklandığını herhalde herkes farketmiştir.
Hadi Altaylı'yı, gazetesini ve haberi savunma psikolojisi içine girdiği, gerçeği belirlemeye odaklandığı için, konunun bu yönünü vurgulamamasından dolayı mazur görelim...
Ya olayı suskunlukla geçiren öteki televizyonlarımıza, gazetelerimize ve internet sitelerimize ne demeli!
"Korkunun ecele faydası yoktur" atasözünü hepsine anımsatmak gerek galiba!
Jurnal Net

Nankörlük sanatı

Nankörlük sanatı

NANKÖR (nân-kör), “Gördüğü iyiliği unutan; tuz, ekmek hakkı bilmeyen” demektir. Halkımız, “nankör”e “namkör” der. Annem de kızdığı zaman “Namkör” derdi.

Nankörlük öyle kolay bir sanat değildir: Bu sanatta temayüz etmek için bellek, vicdan ve ar yeteneklerinden uzak olmak, uzak durmak gerekir. Yoksa her insanda bellek yeteneği, vicdan erdemi ve ar duygusu bulunur, vardır.
Bu nankörlük sanatı alanında Türkiye sağcıları ile hiç kimse yarışamaz.
Başbakan’ın sık sık tekrarladığı “CHP taş üstüne taş koymamıştır!” iddiası nankörlüğün en üstün ve doğurgan örneği sayılabilir.
CHP OLMASAYDI OLMAZLARDI
“CHP taş üstüne taş koymamıştır!” geleneksel cümlesini Adnan Menderes’ten başlayarak Türk sağının bütün mümtaz simaları söylemiştir.
Acaba öyle mi?
Adnan Menderes CHP saflarında bir lise (kolej) mezunu iken, parti içinde ilerlemesini sağlamak için CHP liderliği onu yeni açılan Hukuk Mektebi’ne yazdırmış ve mezun ettirmiştir. Daha sonra sağın birinci ve ikinci sınıf liderleri olacak olan zevat da milletvekili iken bu olanağı kullanmıştır.
Parasız yatılı olanağı olmasaydı, muhterem ve muhteşem Süleyman Demirel, Celal Bayar’ın deyişiyle “Su mühendisi” olamaz ve Çoban Sülü olarak kalırdı.
Pek emin değilim ama Erbakan Hoca da bu olanaktan bir şekilde yararlanmıştır. Parasız yatılı olanağından yararlanan muhteremlerin kimler olduğu Afyon, Erzurum, Erzincan ve Adana liselerinin arşivlerinde yer almaktadır.
Zamanımızın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet’in nimetlerinden bol bol yararlanmıştır. Bunlar taş üstüne konulmuş taşlar değil midir?
ALT YAPI OLMASAYDI OLMAZDI
Sağcılar, Medeni Kanun’u, 1923-1945 arasında çıkarılan çağdaş kanunları hesaba almazlar, deftere yazmazlar. Akılları fikirleri ekonomik kalkınmadadır. Doğrudur!
Ama Türkiye’nin 1923-1939 arasındaki kalkınma hızı, 1950-2010 arasında ulaşılan kalkınma hızından çok daha fazladır. Demiryolları, iplik ve dokuma fabrikaları, şeker ve çimento fabrikaları CHP’nin eserleridir. Türk ağır sanayisinin anası olan Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temeli 3 Nisan 1937’de atılmıştır. Cumhuriyet kurulduğunda kişi başına düşen milli gelir 43 dolar iken 1939’da 90 dolara çıkmıştır. İmalat sanayisinin GSMH’deki payı 1929’da yüzde 9 iken 1939’da yüzde 17’ye yükselmiştir. Demokrat Parti’nin 1950’den sonra başlattığı savruk ve hesapsız kalkınma, CHP’nin kurduğu ve yarattığı altyapı olmasaydı havada kalırdı. 1960’tan sonra gerçekleşen ekonomik kalkınma da Planlama’nın eseridir.
NANKÖRLÜK ERDEMSİZLİKTİR
CHP’nin kurduğu Cumhuriyet olmasaydı, Pakistan, Afganistan, Yemen ve öteki İslam ülkelerinden bir parmak ileri gidemezdik. Nankörlük erdemsizliktir, fazilet yoksunluğudur. Nankör adama güvenilmez!

ergenekon soruları..

 
mateser
Hangi sorular yöneltiliyor
DURUŞMA sırasında Balbay ve Özkan gazetecilere birer not gönderdiler.
Kendilerine yöneltilen sorulardan bir özeti içeriyordu bunlar.
-  ÖZKAN’a...
-  20 yıldır aynı takım elbiseyi giydiğiniz doğru mu?
-  Yamalı pantolon giyer misiniz?
-  Taze fasulye sever misiniz?
-  Domatesi ekmek arası yer misiniz?
-  Neden Ergenekon örgütünü araştırmadınız?
-  Susurluk’la ilgili o kadar araştırmanız ver, Ergenekon ile ilgili bize yardımcı olun, bildiklerinizi anlatın.
(Özkan’ın hâkime “Suçumu söyleyin” demesi üzerine savcı aynen şöyle diyor:
“Suçunu kendisi daha iyi bilmektedir...”)
-  BALBAY’a...
-  Kimi komutanların size anlattığı şeyler suç unsuru içermektedir. Bunlar niçin size anlatıldı?
-  Atatürkçü Düşünce Derneği’nin size gönderdiği bazı iletiler var. Bu iletiler başka kimlere gönderilmiş olabilir?
-  (Balbay TV görüşmesinde ‘bütün renkler aynı anda kirlendi’ kısmını söylemeden ‘birinciliği beyaza verdiler’ demiş. Bu görüşme ile ilgili savcılık yazılı sorgusunda şu soru yer almış:) “Beyaz kim?”
-  Neden çok belgeniz var?
-  (Balbay, bu belgeleri kitaplarında ya da haberlerinde kullandığını anlattıktan sonra yeni soru ile karşılaşıyor:) “Kitaplarınızı anladım ama neden çok belgeniz var?”
-  Haberinize neden böyle bir başlık attınız?
-  İlhan Selçuk size “Ankara’ya geliyorum, herkesi topla” demiş. (Telefonda) Herkes kimdir, kimlerdir, niçin siz topluyorsunuz?

y.bayer
--------

Para - borsaile ilgili herşey

sitene html kodları

HTML KODLARI SEÇ BEĞEN

arama motoruna ücretsiz kayıt

URL Submitter - URL Kay�t
Google AllTheWeb BuildTurkey
InfoTiger Rediff ScrubTheWeb
EntireWeb ExactSeek Splatsearch
WhatUseek TrueSearch GigaBlast
-------------------------------------------------------------

ARAMA MOTORLARINA DİREK KAYIT

URL KAYDET. 1. http://search.yahoo.com/info/submit.html Yahoo! Search 2. http://search.msn.com/docs/submit.aspx?FORM=WSDD2 MSN 3. http://www.google.com/intl/en/addurl.html Google 4. http://www.about.com/gi/pages/homehc.htm#c4 About 5. http://www.dmoz.org/add.html Open Directory 6. http://www.accoona.com/submit.html Accoona 7. http://www.exactseek.com/add.html ExactSeek 8. http://www.scrubtheweb.com/addurl.html ScrubTheWeb 9. http://www.snap.com/about/site.php?last_link_type=about Snap 10. http://www.searchsight.com/submit.htm SearchSight 11. http://www.searchit.com/addurl.htm SearchIt 12. http://www.buzzle.com/suggest_basic2.asp Buzzle 13. http://www.entireweb.com/free_submission/ EntireWeb 14. http://www.whatuseek.com/addurl-secondary.shtml What U Seek 15. http://www.ezilon.com/ezilon_url_submission.htm Ezilon 16. http://www.gimpsy.com/gimpsy/searche...check_free.php Gimpsy 17. http://www.dirone.com/add_link_m.php dirOne 18. http://www.websquash.com/cgi-bin/sea...l?Mode=AnonAdd WebSquash 19. http://www.abilogic.com/how-to-suggest-a-site.php AbiLogic 20. http://addurl.amfibi.com/ Amfibi 21. http://www.01webdirectory.com/submit.htm 01WebDirectory 22. http://www.netinsert.com/en/insert.html NetInsert 23. http://www.mavicanet.com/ MavicaNET 24. http://www.searchhippo.com/addlink.php SearchHippo 25. http://www.worldsiteindex.com/ World Site Index 26. http://www.dailyorbit.com/add.htm DailyOrbit 27. http://www.nationaldirectory.com/addurl/ NationalDirectory 28. http://www.tygo.com/websites/FreeSubmitURL.aspx TYGO 29. http://www.mixcat.com/addurl.php MixCat 30. http://www.aeiwi.com/submit.html Aeiwi 31. http://www.illumirate.com/add_your_site_exp.cfm IllumiRate 32. http://www.infotiger.com/addurl.html Info Tiger 33. http://www.towersearch.com/addurl.php TowerSearch 34. http://www.splatsearch.com/submit.html SplatSearch 35. http://www.subjex.net/submit_url.html Subjex 36. http://www.qango.com/dir/addurl.html Qango 37. http://www.zeezo.com/Listings/New.aspx Zeezo 38. http://www.canlinks.net/addalink/ CanLinks 39. http://www.webbieworld.com/signup.asp WebbieWorld 40. http://www.searchking.com/add_new.htm SearchKing 41. http://www.amray.com/cgi/amray/addurl.cgi AMRAY 42. http://www.go4.it/listing.asp Go4.it 43. http://www.cipinet.com/addurl.html Cipinet 44. http://www.hedir.com/submit-help.html Hedir 45. http://www.walhello.com/addlinkgl.html Walhello 46. http://www.linketeria.com/submitsite.htm Linketeria 47. http://www.claymont.com/login/login.asp?img=y Claymont 48. http://www.jdgo.com/add.html JDGO 49. http://www.spheri.com/tc143as.php?sid=0 Sphericom 50. http://www.kaspie.com/web.html Kaspie