UNUTMADIK!! UNUTMAYALIM.
2 Temmuz 1993 Sivas'ta 33 aydin ve 2 otel calisani Cumhuriyet ve laiklik dusmani gerici yobaz surusunce yakilarak, katledildi. Sagci ve gerici medya bu katliamın Aziz NESIN’in tahriki sonucu çıktığını,bir anlık öfkenin sonucuymuş gibi ipe sapa gelmez gerekçeler uydurmaya çalıştılar.Katliamın gerici bir kalkışma hareketi olduğunu gözlerden kaçırmak istediler.
Bu ne büyük bir trajedidir.
Sivas’ta göz göre göre insanlar katledilir. Şeriatçılar bir bayram yerinde buluşmuş gibi Madımak Oteli’ni sarar ve insanlarımızı katlederler. Bu katiller günler öncesinden hazırlık yapmalarına rağmen yakalanmamış, engellenmemiştir. Sivas gibi küçücük bir şehirde kimin ne dolap çevirdiğinin bilinmemesi mümkün müdür? Tersine istihbarat birimleri “olay çıkacağını rapor ettik” demektedirler. Olay çıkmamış, katliam yaşanmıştır. Sivas belediye başkanı katilleri “gazanız mübarek olsun” diye kutlamaya kadar işi vardırmıştır!
Sivas katliamı yaşanırken de unutulmaması gerekin sözler söylenmiştir.
Hem de bu sözleri dönemin Cumhurbaşkanı, dönemin başbakanı söylemişlerdir. Bu sözler bize katliamın arkasındaki gizi ifade etmektedir.
UNUTULMAYACAK SÖZLER BİR
“GÜVENLİK GÜÇLERİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN!”
Sözün sahibi Cumhurbaşkanı’dır. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Katiller Madımak Otelini kuşatmış, insanlar içeride çığlıklarla yardım beklerken bu sözü defalarca Sivas valisine ve emniyet müdürüne söylemiştir. Demirel’in vatandaş dediği şeriatçı katillerdir. Ve güvenlik güçlerinin onlara müdahale etmesine engel olmakta, katillerin işlerini rahatça yapmalarını istemektedir adeta. Katillere karşı gelmeyin, bu sözün anlamı bundan başka nedir? Bu söz nasıl unutulur?
UNUTULMAYACAK SÖZLER İKİ
“OTELİ SARAN VATANDAŞLARIMIZA BİR ŞEY OLMAMIŞTIR!”
Sözün sahibi Başbakan’dır. Başbakan Tansu Çiller. Çiller Madımak Otelini saran ve insanlarımızı katleden şeriatçı katillere bir şey olmadığını, katillerin burunlarının kanamadığını müjdelemektedir.
SİVAS ŞEHİTLERİMİZ
Nesimi Çimen:Üç telli curanın üstadı. Sarız 1926
Asım Bezirci:Sosyalizm ve Edebiyat. Erzincan 1927
Metin Altıok:Kara kutu, şiir, felsefe. Bergama,1941
Muhlis Akarsu:Kula kulluk yakışır mı? Kangal 1948
Behçet Aysan:Sefa’sını ölümüle öğreten şair. Ankara 1949
Muhibe Akarsu:Akarsuyum böyle miydi ahdımız? Kangal 1958
Edibe Sulari: Davut Sulari’nin yadigarı. Erzincan 1953
Uğur Kaynar:Militan, şair, elyazarı. Zara 1956
Asaf Koçak:Yok devenin kuşu, bir sır “Cop Cumhuriyeti”nin çizeri, Yerköy 1957
Erdal Ayrancı:Hep barikatın başında. Niğde 1958
Sehergül Ateş:Biz onunla baba kız değildik. O hem sırdaşım, hem yoldaşım, hem dayanağım ve gücümdü; babasının sözleri. Ankara 1953
Hasret Gültekin:Koçgiri’den, Han Köyü’nden. 1965
Muammer Çiçek:Bir oyun yazdı “İnadına Yaşamak”.
Muammer Çiçek:Bir oyun yazdı “İnadına Yaşamak”.Yalınyazı Köyü, Zile 1967
Gülender Akça:Abidin ve Sultan’ın gözbebekleri. Divriğinin Şahin Köyü’nden, 1968
Mehmet Atay:Şahanım, şahdamarım, yangın yüreklim. Divriği 1968
Sait Metin:Uzundu, usuldu dedemin boyu. Divriği 1970
Carina Johanna:Alevilik araştırmacısı, “yabancı değil”. Hollanda 1970
Gülsün Karababa:Babası”Kızım benden daha iyi saz çalacak” derdi. Divriği 1971
İnci Türk:Çiçek açar domur domur dal verir. Balıkesir 1971
Huriye Özkan:Havanın yüzünde semah dönerken. Ankara 1971
Murat Gündüz:Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, en sevdiği dize.Ankara 1971
Ahmet Özyurt:Çok seviyorum düşüncelere dalmayı. Enstein gibi düşünerek kendimden geçmeyi. Kendi dizeleri. Ankara 1972
Handan Metin:Tüm güzellikleri toplayıp uzun bir yola çıktın. Ankara 1973
Yeşim Özkan:Ballıhan, erenlerin bal çiçeği. Ankara 1973
Yasemin Sivri:Kamber’in profesörü, kitap kurdu. Ankara 1974
Serpil Canik:Kuş olup güvercin donunu giyen, Uyan dağlar uyan Serpil geliyor. Ankara 1974
Serkan Doğan:Başıma kızıl bağla, arkamdan ağıt yakma anam, Ankara 1974
Belkıs Çakır:Güne Umut’tan. Ceylanlara karışıp semaha duran. Ankara 1975
Nurcan Şahin:Kim yakıştırabilir sana ölümü? Ankara 1975
Özlem Şahin:Okur, meraklı, yerinde duramaz, yaşam delisi. Ankara 1976
Asuman Sivri:Semah, semah tutkunu, abisinin delisi. Ankara 1977
Menekşe kaya:Sazı elinde İsmail’in.Ötme bülbül ötme gönlüm şen değil. Ankara 1977
Koray Kaya:Pir Sultan’ın genç şehidi. Ve hep öyle kalacak. Ankara 1981
Yanyana öldüler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder