| ||||||
| ||||||
Sakkara'daki ve Gize'deki günümüze kalan kanıtlar (özellikle de tamamlanmamış piramitlerden) taş blokları piramitler üzerindeki nihai yerlerine kaldırmak için en az beş farklı rampa sisteminin kullanıldığını göstermektedir. En kolay ve en aşikâr yöntem doğrusal rampadır (Sakkara'da 3. Hanedan'ın Sekhemkhet piramitinde kullanılmış olabilir). Ancak genelde bu rampalar için gereken genişlik, bunların seyrek olarak kullanılmış olduğu anlamına gelir. Piramitin bir yüzünde dar basamaklardan oluşan merdiven rampası ise diğerlerinden daha dik bir açı gerektirecektir. Bu tipin izleri Sinki, Meidum, Gize, Ebu Ghurob ve Lisht'te bulunmuştur. Belki de I. -Anasatasi'nin 19. Hanedan papirüsünde anlatılan sarmal rampaya başlıca itiraz bunun neyin üzerine dayanacağı ve piramitin büyük bir kısmı sarıldığı takdirde düzeltme hesaplarının ve kontrollerin nasıl yapılacağı sorusudur. Piramitin bir yüzünde zigzaglı bir yol basamak piramitlerinin yapımında en etkili yol olacaksa da, Sakkara, Sinki ve Meidum basamaklı piramitlerinde bunun kullanıldığını gösteren bir ize rastlanılmamıştır.
İç rampa izleri Ebusir'de Sahure, Niuserre ve Neferirkare'de ve Sakkara'daki Pepi H'de görülmektedir ama iç doldurulduktan sonra yine de bir tür dış rampa gerekecekti. Piramitin içinin teraslı olmasının piramitin kenarında basamak basamak daha küçük rampalar dizisinin kullanılmasını daha uygun yapacağı iddia edilmiştir.
-Bugünün uzunluk ölçüsü olan metrik sistemin birimi metredir. Yani kutuptan ekvatora kadarki meridyen uzunluğunun on milyonda biridir. Bu ölçü Fransızlar tarafından, Mısır işgalinden kısa süre önce ortaya çıkarılmıştır. Piramidin ölçüsü olarak kullanılan kübit ise, eski Mısırlıların kullandığı ölçüdür ve Fransızlann biriminden binlerce yıl önce bulunmuş bir birimdir. Bir kübit'in uzunluğu bir metreye çok yakın olmakla birlikte, metreden daha dakik bir birimdir. Çünkü bu ölçü herhangi bir meridyen çevresine değil, kutup ekseninin uzunluğuna göre hesaplanmıştır. Meridyen uzunlukları, dünya çevresine göre değişebilmektedir.
| ||||||
Büyük Piramid'in Mısır kübit'ine göre alınmış bazı ölçüleri, yerküre hakkında, dünyanın güneş sistemindeki yeri hakkında, sonradan, unutulup modern çağda yeniden keşfedilmiş bir hayli bilginin var olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler ancak matematik olarak ifade edilebilmektedir. Piramidin çevresi, bir yıl içindeki gün sayısını (365.24) göstermektedir. Bu çevrenin iki katı, Ekvator'da bir boylam derecesinin bir dakikasına eşittir. Eğik kenar üzerinden, tabandan doruğa 'kadar olan uzunluk. bir paralel derecesinin altıyüzde biridir. Çevreyi yüksekliğin iki katına böldüğümüz zaman, (pi) sayısı olan 3.1416'yı bulmaktayız (Bu rakam, eski Yunanlılann bulduğu pi sayısından, yani 3.1428'den çok daha gerçektir)
Piramidin ağırlığı 10 üzeri 15‘le çarpıldığında, dünyanın yaklaşık ağırlığını vermektedir. Dünyanın kutup ekseni, doğrultusunu günden güne değiştirmekte ve böylelikle her 2,200 yılda güneşin arkasına yeni bir burcun gelmesine olanak vermektedir. ilk durumuna ancak 25.827 yıl sonra varmaktadır. Bu sayı da, 25.826.6 olarak piramidde ortaya çıkmaktadır. Bu sayıyı veren, taban köşegenlerinin toplamıdır. Büyük piramidin içinde Firavun odasının boyutlan, iki temel Pisagor üçgeninin eşidir: 2.5:3. ve 3.4.5. Oysa piramit, Pisagor'dan binlerce yıl önce yapılmıştır. Bu verilen ölçülerin, piramidin ölçü rastlantılarından yalnızca küçük bir kısmıdır.Yapımında sadece 4000 kişi çalışmıştır
-- Piramitlerin içinde sut birkaç gün süreyle taze kalır ve daha sonra hiç bozulmadan yoğurt haline gelir.
Bitkiler piramitin içinde daha çabuk büyür.
- Piramit’in içine bırakılmış su beş hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılır.
Eskiden ölüler kumda açılmış ve içine bir örtü serilmiş olan çukurlara gömülüyorlardı. Fakat etraftaki çakallar, vahşi hayvanlar veya bir kum fırtınası nedeniyle ölü bedenler tekrar açığa çıkıyordu. Bu yüzden zengin halk kendilerine daha kalıcı mezarlar yapmaya karar verdi. Mısır'daki Birinci Hanedan döneminde krallar ve asiller, modern Arapların "mastaba" dediği mezarları inşa etmeye başladılar. Bunlar esasında toprağın altına inşa edilen yaşam evleri idi. En üste çamur tuğlalardan yapılmış ve beyaza boyalı bir yapı konuyordu. Eskiden ölünün yanına konan eşyalar burada korunuyor ve çok görkemli bir şekilde dekore ediliyordu.. Daha sonraki hanedanlar döneminde mezarı hırsızlardan korumak amacıyla ölüler odaların birinden geçilip toprağın epeyce altına inilerek girilen bir hücreye gömülmeye başlandı..
Sonraki devirlerde mastabaların popülerliği devam ediyordu, ancak krallar için yeni bir mezar modeli ortaya çıkmıştı. Buna piramit deniyordu. Bugün gördüğümüz piramitlerin çoğunda yalnız ve aşınmış bir görünüm vardır. En güzelleri ve en önce yapılmış olanları Kral Zoser'in Sakkara�da yaptırdığı Step Piramididir (M.Ö.2700)..
Bu piramidin dizaynı daha sonraki devirlerde halkın tanrı olarak tapındığı vezir Imhotep tarafından yapılmıştır. Imhotep, aslında matematik, mimari ve tıbbın babası olduğu iddia edilmektedir. Ayrıca takvimi de icat etmiştir.
| ||||||
|
Piramitlerin içi yazın soğuk,kışın sıcak olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder